Turkish
Thursday 25th of April 2024
0
نفر 0

Ümmü’l-Benin diye meşhur olan Fatıma bint Hizam

Ümmü’l-Benin diye meşhur olan Fatıma bint Hizam

Ümmü’l-Benin diye meşhur olan Fatıma bint Hizam (Arapça: فاطمة بنت حزام; اُمّ البَنین), Müminlerin Emiri Hz. Ali bin Ebu Talib’in (aleyhi selam) eşidir. Ümmü’l-Benin (a.s) Şialar nezdinde saygınlığı ve ihtiramı yüksek olan bir kişiliktir. Hz. Ümmü’l-Benin Hz. Ebu’l-Fazlı’l Abbas (a.s), Abdullah, Cafer ve Osman’ın annesidir. Bunların her dördü de Kerbela’da Aşura günü şehit olmuşlardır. Dört erkek çocuğun annesi olduğu için kendisine Ümmü’l-Benin (oğulların annesi) denmiştir.

Kerbela Vakıasından sonra, İmam Hüseyin (a.s) ve oğulları için sıkça ağıt yakmıştır, öyle ki Ehlibeyt (a.s) düşmanları dahi ona eşlik etmişlerdir. Ümmü’l-Benin’in (s.a) kabri şerifleri Baki Kabristanındadır.
Nesebi ve Ölümü

Ümmü’l-Benin’in (s.a), babası Beni Kilab[1] kabilesinden Ebu’l-Mecl Hizzam bin Halit, annesi Suheyl bin Amir bin Malik’in kızı Leyla veya Semame’dir.[2]

Hz. Ümmü’l-Benin’in ölüm tarihi tam olarak belli değildir. Cemaziyülahır ayının 13’ünde öldüğü maruftur.(Kaynak belirtilmeli) Kabri şerifleri Cennetü’l-Baki’dedir.
Hz. Ali ile Evliliği

Hz. Fatıma’nın (s.a) vefatından yıllar sonra, Hz. İmam Ali (a.s) Arap soyunu tanımada ünlü olan kardeşi Akil’le asil bir aileden gelen, cesur ve savaşçı evlatlar doğurabilecek bir eş bulması konusunda istişarede bulundu. Akil, Hz. Ali’ye (a.s) Fatıma bint Hizam bin Halid’i önererek şöyle dedi: ‘Araplar arasında (Beni Haşim’den sonra) Beni Kilab kabilesinden daha cesur erkekler görülmemiştir.’ Böylelikle Hz. İmam Ali (a.s) onunla evlilik yaptı.[3]

Bu evlilikten Hz. Abbas, Abdullah, Cafer ve Osman adlı dört çocuk dünyaya geldi. Bundan dolayı Fatıma’ya (s.a) Ümmü’l-Benin (oğulların annesi) denmiştir. Bu dört kişi cesaret ve kahramanlıklarıyla meşhurlardı. Hz. Ümmü’l-Benin’in her dört evladı da Kerbela’da önderleri ve abileri olan İmam Hüseyin’in (a.s) yanında şehit düşmüşlerdir.[4]

Denildiğine göre evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra İmam Ali’den (a.s) kendisine Fatıma ismi yerine Ümmü’l-Benin diye seslenmesini ister. Gerekçesi ise Hz. Ali’nin kendisine Fatıma diye seslendiğinde Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in aklına anneleri Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a) gelebilecek olması ve geçmişte yaşadıkları acı hadiseleri yeniden hatırlamaları olarak gösterilmiştir.(Kaynak belirtilmeli)
Kerbela’dan Sonraki Yaşantısı

Hz. Ümmü’l-Benin (s.a) Kerbela vakıasında bulunmamıştır. Kerbela esirleri Medine’ye girdiğinde, oğullarının şehit olduğu haberini veren kişiye; ‘bana Hüseyin’den haber verin’ demiştir. Ümmü’l-Benin (s.a), dört oğlunun dördünün de İmam Hüseyin’in (a.s) yanında şehit düştüğünü öğrenince şöyle demiştir: “Keşke oğullarım ve yeryüzünde olan her şey Hüseyin’e feda olsaydı da o yaşıyor olsaydı.” Onun bu sözü, Ehlibeyte ve İmam Hüseyin’e olan kâmil ihlasına kanıt olarak yorumlamışlardır.[5]

Rivayet edildiğine göre, Hz. Zeynep (s.a) Medine’ye döndükten sonra Hz. Ümmü’l-Benin’i görmeye gitmiş ve oğullarının şehadetinden dolayı kendisine taziyelerini sunmuştur.[6]
Oğulları İçin Ağıt Yakması

Hz. Ümmü’l-Benin (s.a), oğullarının şehit olduğunu duyduktan sonra her gün torunu (Hz. Abbas’ın oğlu) Ubeydullah ile birlikte Baki kabristanına gider ve orada kendisine ait acılı şiirleri (ağıt şeklinde) dertli bir şekilde okurdu. Medine ahalisi onun etrafına toplanır ve onunla birlikte onlarda ağıt yakarlardı. Hatta denildiğine göre Mervan bin Hakem’de onlara eşlik eder ve ağlardı.[7]Ümmü’l-Benin, Hz. Ebu’l-Fazl (a.s) hakkında şöyle ağıt yakardı:
“Ey Abbas’ı gören kişi (Abbas) düşmana saldırıyordu         Haydar’ın evlatları onun arkasında idiler.
Diyorlar ki oğlumun kolları kopmuş         Başının üzerine dikine düşmüş.
Eğer elinde kılıcı olsaydı         Kimse ona yaklaşamazdı.”[8]

Hz. Ümmü’l-Benin’in (s.a), edip ve fasih şair, erdemli ve bilge biri olduğu bilinmektedir.[9]
Büyüklerin Ümmü’l-Benin Hakkındaki Sözleri

Şehit Sani diye maruf olan Zeynuddin Amuli, Hz. Ümmü’l-Benin (s.a) hakkında şöyle diyor: “Ümmü’l-Benin, bilge ve fazilet sahibi bir hanımefendi idi. Nübüvvet ailesine, halis ve şiddetli bir sevgisi ve bağlılığı vardı ve kendisini onlara (nübüvvet ailesine) vakfetmişti. Nübüvvet ailesi de onun için yüce bir makama kail idiler ve ona özel ihtiram göstermekteydiler. Bayramlarda onun hürmetine onun huzuruna giderler ve ona saygı ve ihtiramlarını gösterirlerdi.[10]

Seyyid Mahmud Hüseyni Şahrudi (ö. 17 Şaban 1394) onun hakkında şöyle diyor: “Ben, sorunlarım olduğunda yüz kere Hz. Ebu’l-Fazlı’l-Abbas’ın annesi Ümmü’l-Benin’e (s.a) salavat gönderiyorum ve dileğim gerçekleşiyor.”[11]

Seyyid Muhsin Emin, “A’yanu’ş-Şia” kitabında şöyle yazmaktadır: “Ümmü’l-Benin (s.a), tatlı dilli bir şair ve asil ve cesur bir ailedendi.”[12]

Seyyid Abdurrezzak bin Muhammed Musevi Mukarrem şöyle diyor: “Ümmü’l-Benin (a.s), fazilet sahibi hanımlardandır. Kendisi Ehlibeytin hakkını iyi tanımış ve onlara karşı sevgi ve muhabbette ihlas sahibiydi. Buna karşın o da onların (a.s) yanında yüce bir makam ve dereceye sahipti.”[13]

Günümüz Arap yazarlarından Ali Muhammed Ali Duheyl, bu büyük hanımefendi hakkında şunları yazmaktadır: “Bu kadının (Ümmü’l-Benin) büyüklüğü, oğullarının şehadet haberi kendisine verildiğinde ona itina etmemesi ve buna karşın İmam Hüseyin’in durumunu merak ederek onun durumunu sorduğunda ortaya çıkmaktadır. Güya onlar değil de İmam Hüseyin (a.s) onun oğludur.”[14]

Bakır Şerif Kureşi, “Raidu’l-Keramet; Abbas bin Ali” kitabında Hz. Ümmü’l-Benin’in (s.a) fazileti hakkında şöyle yazmaktadır: “Tarihte bu pak kadın, Ümmü’l-Benin dışında bir kadının üvey çocuklarını kendi çocuklarına tercih ettiği ve onlara halisane bir şekilde muhabbet beslediği görülmemiştir.”[15]
Kaynakça

    Yukarı git↑ Taberi, Tarih, c. 4, s. 118.
    Yukarı git↑ İbn Anbe, Umdetu’t-Talib, s. 156; Gaffari, Talikat ber makteli Hüseyin, s. 174.
    Yukarı git↑ İbn Anbe, Umdetu’t-Talib, s. 157.
    Yukarı git↑ İsfahani, Makatilu’t-Talibin, s. 82, 84; İbn Anbe, Umdetu’t-Talib, s. 356; Hassun, İ’lamu’n-Nisau’l-Muminin, s. 496.
    Yukarı git↑ Hassun, İ’lamu’n-Nisau’l-Muminin, s. 496, 497; Mehellati, Reyahinu’ş-Şeriat, c. 3, s. 293.
    Yukarı git↑ Musevi, Kameri Beni Haşim, s. 16.
    Yukarı git↑ İsfahani, Makatilu’t-Talibin, s. 85.
    Yukarı git↑ Mehellati, Reyahinu’ş-Şeriat, c. 3, s. 294; Tenkihu’l-Makal, c. 3, s. 70.
    Yukarı git↑ Hassun, İ’lamu’n-Nisau’l-Muminin, s. 496, 497.
    Yukarı git↑ Stare-i Direhşan Medine Hz. Ümmü’l-Benin, s. 7.
    Yukarı git↑ Çehre Direhşan Kameri Beni Haşim Ebu’l-Fazlı’l-Abbas (a.s), c. 1, s. 464.
    Yukarı git↑ A’yanu’ş-Şia, c. 8, s. 389.
    Yukarı git↑ Mukarrem, el-Abbas (a.s), s. 18.
    Yukarı git↑ Dâhil, el-Abbas (a.s), s. 18.
    Yukarı git↑ Şerif Kureşi, el-Abbas bin Ali (a.s), s 23.

http://tr.wikishia.net/view/Anasayfa

http://tr.wikishia.net/view/Ümmü’l-Benin

0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Tüm İslam Alemi ve Müslümanların Ramazan Bayramı Mübarek Olsun
HZ.ALİ B. EBİ TALİB’İN GAYBİ HABERLERİ
TEVBE, İBADET VE DUA BAHARI
Nur’a giden yol ( 694 ) Neml- 89 ila 93
Ehl-i Beyt Hadislerinde Hz. Mehdi (a.s)
HZ.MEHDİ(A.S)
Hz. Hüseyin'in Dualarından Örnekler-2
Her Derde Deva SALAVAT
Hikmetli Sözleri
Ayete'l Kürsi'nin Önemi, Fazileti ve Faydaları

 
user comment