Turkish
Thursday 25th of April 2024
0
نفر 0

Veda Haccı

Veda haccı (Arapça: حجة الوداع), Hz. Resulü Kibriya’nın (s.a.a) ömrünün son yılında hicretin onuncu yılında yerine getirerek Müslümanlarla vedalaştığı son hac farizasıdır. Hz. Peygamber (s.a.a) bu haccında Müslümanlara ‘hac ibadetlerini benden öğrenin, şayet beni bir daha hacda göremeyeceksiniz’
Veda Haccı

 Veda haccı (Arapça: حجة الوداع), Hz. Resulü Kibriya’nın (s.a.a) ömrünün son yılında hicretin onuncu yılında yerine getirerek Müslümanlarla vedalaştığı son hac farizasıdır. Hz. Peygamber (s.a.a) bu haccında Müslümanlara ‘hac ibadetlerini benden öğrenin, şayet beni bir daha hacda göremeyeceksiniz’ buyurmuştur. Dolayısıyla Şiainançlarına göre bu hac seferindeGadir-i Hum denilen yerde Peygamber Efendimiz (s.a.a) Allah tarafından Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin (a.s) imamet ve velayetini umumi olarak ilan etmiş ve insanlardan biat almıştır. Dolayısıyla bu hac Şialar için özel bir öneme sahiptir.

Bu haccın bir diğer adı “Hiccetu’l Belağ”dır. Zira Tebliğ Ayeti[1]bu hac seferinden dönüşte Hz. Resulü Kibriya’ya (s.a.a) nazil olmuştur.[2]-[3] Bu haccın bir diğer adı: Hiccetü’l İslam’dır.[4] Zira Peygamber efendimizin İslam hâkimiyeti döneminde gerçekleştirdiği tek hacıdır ve orada yapılanlar İslam inançlarına göre yapılmıştır. Hz. Resulü Kibriya efendimiz (s.a.a) hicretten sonra umre için üç kere Mekke’ye gelmiştir.[5] Ancak tarihçi ve muhaddislerin dediklerine göre Efendimiz ömrünün son dönemlerinde olmak üzere yalnızca bir kere hac görevini ifa etmiştir.[6]
Seferin Başlangıcı

Muaviye b. Ammar’ın İmam Cafer Sadık’tan (a.s) naklettiği ayrıntılı bir hadise göre[7] Hz. Peygamberimiz (s.a.a) Medine’de 10 yıl yaşadı ve hiç hacca gitmedi. “İnsanlar arasında haccı ilan et”[8] ayeti nazil olunca Allah Resulü (s.a.a) o yıl hacca gideceğini ilan etti. Medine’nin sakinleri, köylüleri ve çöllerde yaşayanlar, Hz. Peygamberle birlikte hac ibadetlerini yerine getirmek için Medine’de bir araya gelerek toplandı. Hicretin onuncu yılında zilkade ayının bitmesine dört gece kala Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) Medine’den Mekke’ye doğru yola koyuldu.[9]

Ehli sünnet kaynaklarında zikredildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.a) bir geceyi Zu'l Huleyfemikatında geçirdi ve sonra Mekke’ye doğru hareket etti.[10] Ancak İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen hadise göre Peygamberimiz mikata vardığı gün, ihram bağlamış ve geceyi mikatta geçirmemiştir.[11]
Hac İbadetlerinin Öğretilmesi

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) mikatta ihram adap ve hükümlerini insanlara öğretti. İlk önce gusül aldı ve Kıran haccı için ihram bağladı.[12] İhramı pamuktan yapılmış Yemendokuması iki parçadan oluşmaktaydı. Bu iki parça aynı zamanda efendimiz öldüğünde kefeni olarak kullanılmıştır.[13] Sonra öğlen namazını Şecere Mescidinde kıldı.[14] Kurban kesmek için yanında getirmiş olduğu develerin hörgüçlerine alamet vurdu.[15]

Sonralarda Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) yol boyunca namaz kılıp dinlendiği yerlerde Müslümanlar bir kaç tane mescit yapmıştır.[16]

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) Mekke yakınlarında Zi Tuva’da bir gece kalmış[17] veZilhicce ayının dördünde Mekke’ye ulaşmıştır.[18]
Hac İbadetleri
Tavaf ve Namaz

Bir gün sonra, Hz. Peygamberimiz (s.a.a) ashabıyla birlikte Beni Şeybe’den Mescid-i Haram’a girdi[19]-[20] ve Kabe’ye doğru gitti ve Hacerü’l Esved’e el sürdü (istilam hacer denmektedir) ve sonra Kabe’yi tavaf etmeye başladı.[21] Efendimiz (s.a.a) deve üzerinde tavafını yapmış[22] ve sonunda bir kez daha Hacerü’l Esved’e ellerini sürmüş,[23] öpmüş ve uzun bir süre orada ağlamıştır.[24] Sonra Hz. İbrahim aleyhi selam makamının arkasında iki rekat tavaf namazı kılmıştır.[25]-[26]
Say

Namazdan sonra zemzem kuyusundan su içmiş ve dua etmiştir. Sonra Safa dağına doğru gitmiş[27]-[28] ve şöyle buyurmuştur: Allah ilk önce Safa adını andığı[29] için safa ve Mervearasındaki say’a Safa’dan başlıyoruz.[30]-[31] Safa’da durduğunda Kabe’nin Yemani rüknüne doğru yüzünü çevirdi ve uzun bir süre Allah’a sena ederek zikrettti.[32] Sonra Safa’dan Merve’ye doğru hareket etti ve yolun bir miktarını löke (bir çeşit yürüme tarzı) şeklinde gitmiştir.[33] Merve’ye ulaştığında, acele ederek dua etmiştir.[34] Öyle anlaşılıyor ki efendimiz bu yolu merkeple kat etmiştir.[35]
Mina ve Arafat’a Hareket

Zilhicce ayının sekizinde güneş doğduğu sırada, Hz. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.a) veMüslümanlar Mina’ya doğru hareket etmiştir. Geçeyi orada geçirmiş ve Zilhiccenin dokuzunda sabahleyin güneş doğduktan sonra, Arafat’a doğru hareket etmiştir. KervanArafat yakınlarındaki Nemire’ye (Urene vadisi) vardığında tevakkuf etmiş ve Efendimiz ve Müslümanlar orada çadır kurmuşlardır. Sonra Peygamber Efendimiz (s.a.a) orada tarihi bir hutbe okumuştur. Sonra Arafat’a doğru hareket etmiş ve orada tevakkuf etmiştir. Orada da güneş batana kadar Allah’ı anarak zikretmiştir.[36]-[37]-[38]

İmam Cafer Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayete göre, Gadir bayramı, yani Zilhiccenin on sekizi Cuma gününe denk gelmiştir.[39] Bu rivayete göre Arafat’taki vukuf Zilhicce’nin dokuzu Çarşamba günü olmuştur, ancak Suyuti’nin dediğine göre, Ehli sünnet tarihçileriikinci halifeden veda haccının Cuma günü olduğunu nakletmiştir.[40]
Meşar’da Vukuf

Güneş battığı sırada, Peygamber Efendimiz (s.a.a) devesine binmiş ve Müzdelife’ye (Meşar-ı Haram) doğru hareket etmiştir.[41] Müslümanlara yavaş bir şekilde yolu kat etmelerini tavsiye etmiştir.[42]-[43] Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) Meşer-ı Haram’da münasip bir mekanda akşam ve yatsı namazlarını cem ederek birlikte kılmış[44] ve bir süre dinlenmiştir. Gece seher vakti Allah’ı zikrederek ibadetle geçirmiştir (Hac mevsiminde şiddetle yapılması vurgulanmıştır).[45]
Remy-i Cimar (Şeytanı Taşlamak)

Güneşin doğuşuyla birlikte, Mina’ya doğru hareket etmiş ve doğrudan Cemre-i Akabe’ye gitmiş ve yedi tane küçük taş atmıştır.[46]-[47]-[48]
Kurban

Sonra kurbanlıklara doğru giderek, Medine’den yanında getirdiği yüz deveden[49] otuz kaç tanesini kendisine kesmesi için Hz. Ali’ye (a.s) verdi ve geriye kalan altmış kaç tanesini ise kendisi kurban etti. Her ikisi de kurban etinden azcık yedikten sonra gerisini sadakavermişlerdir.[50][51][52]

Sonra Mimar b. Abdullah b. Harase (veya Harise) Efendimizin kendi emri ile efendimizin saçını tıraş etmiştir.[53]-[54] Peygamber efendimiz (s.a.a) şeri vazifesini yerine getirip halkın hac hakkında sorduğu bazı sorulara[55] yanıt verdikten sonra Mekke’ye dönmüştür. Sonra Kâbe’yi tavaf etmiş ve öğlen namazını Mescid-i Haram’da kılmıştır.[56]-[57] Sonra Mina’ya geri dönmüş ve üçüncü güne kadar Teşrik günlerini orada geçirmiş ve sonra remy-i cimar yaparak Mina’dan ayrılmıştır.[58]

Peygamber Efendimiz (s.a.a) sayı bitirdikten sonra Müslümanlara Temettü Haccını –umreve hacdan oluşmaktadır- öğretmiştir. O güne kadar hac mevsiminde yalnızca ifrad ve kıran haccı bilinmekte ve hac mevsiminde umre yapılması uygun görülmemekteydi. Bundan dolayı bazı Müslümanlar bu hükmü zorlukla kabul etmiştir.[59]-[60]
Bu Seferin Özellikleri

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) Mekke’ye girdikten Zilhicce ayının sekizine kadar hiçbir evde kalmamış, bilakis Mekke dışında Ebtah’ta (Beteha) kalmıştır.[61]-[62] Bu seferde Peygamber Efendimiz (s.a.a) Yemen dokuması olan bir parça ile Kabe’yi örtmüştür.[63]-[64]-[65]-[66] Hz. Peygamber (s.a.a) Mekke ehline ve komşu bölgelere metaf (tavaf), Hacerü’l Esved, Makamı İbrahim ve ayrıca Cemaat namazının birinci safını Zilkadeayının onundan Hacılar dönene kadar onlara mahsus kılmaları tavsiyesinde bulunmuştur.[67] Efendimiz, öncekiler gibi, hacılara ikramda bulunmuş ve yemek vermiştir.[68] Mina’da Hif mescidinde kısa bir hutbe okuduğu rivayet edilmiştir.[69]Yemen’den bir grup ile gelen İmam Ali (a.s) Mekke’de Peygamber efendimizle bir araya gelmiştir.[70]-[71] Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin velayetinin ilanı bu seferden dönüşte Gadir-i Hum denen yerde gerçekleşmiş ve ashabından onun için biat alınması da yine bu seferde gerçekleşmiştir.
Hac’dan Dönüş

Hac ibadetleri sona erdikten sonra Allah Resulü (s.a.a) Zilhicce ayının on üçünde öğleden önce Mina’dan Mekke’ye doğru hareket etmiştir. Ebtah’ta çadır kurmuş[72]-[73] ve Müslümanlara hac ibadetlerinden sonra ev ve vatanlarına dönmek için acele etmeleri emrini vermiştir.[74]-[75]-[76] Kendisi de Zilhiccenin on dördünde gece seher vakti şafak sökmeden önce Mekke’den Medine’ye doğru hareket etmiştir.[77]
Gadir-i Hum’da Velayetin İlanı

Zilhicce ayının on sekizinde Cuhfe yakınlarında Gadir-i Hum denilen yere vardılar. Orada Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) Allah’ın emri ile[78] Hz. Ali’yi aleyhi selam kendi yerine atadı.[79] Kervan daha sonra Medine’ye doğru hareket etti. Muhtemelen Zilhicce ayının 24’ünde Medine’ye vardılar.[80] Zilhicce ayının son günlerinde efendimiz Medine’de bulunmaktaydı.[81]. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) hac seferi 28 ile 30 gün kadar sürmüştür. Dinin ikmale erdiğini beyan eden İkmal ayeti[82] kesinlikle veda haccında nazil olmuştur.[83]
Hacıların Sayısı

Bu hac seferindeki hacıların sayısının 120 bin ile 150 bin arasında olduğu zikredilmiştir. Hacıların çoğu yaya olarak hacca gitmiştir,[84] ancak bazılarının dediğine göre muhtemelen hacıların sayısı elli binden çok değildi.[85]
Kaynakça

    Yukarı git↑ «یا أَیهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مآ أُنْزِلَ إِلَیک مِنْ رَبِّک...» Maide, 67.
    Yukarı git↑ İbn Hişam, c. 4, s. 253.
    Yukarı git↑ Mes’udi, s. 275-276.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Sa’d, c. 2, s. 172; Kuleyni, c. 4, s. 248.
    Yukarı git↑ Bkz. Vakıdi, c. 3, s. 1088.
    Yukarı git↑ Bkz. Vakıdi, c. 3, s. 1088-1089; Kuleyni, c. 4, s. 244.
    Yukarı git↑ Bkz. Kuleyni, c. 4, s. 245-248.
    Yukarı git↑ Hac, 27.
    Yukarı git↑ Ayrıca Bkz. Tusi, c. 5, s. 454; Vakıdi, c. 3, s. 1089; Kas b. Sa’d, c. 2, s. 173, Zilkadeye beş gece kala.
    Yukarı git↑ Bkz. Buhari, c. 2, s. 147; Ebu Davud, c. 2, s. 375; Beyhaki, c. 7, s. 83.
    Yukarı git↑ Ayrıca Bkz. Kuleyni, c. 4, s. 248-249.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245; Meclisi, c. 17, s. 111.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 339.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 248-249.
    Yukarı git↑ Vakıdi, c. 3, s. 1090; Firuzabadi, s. 70.
    Yukarı git↑ Bkz. Mercani, s. 280-290; Semhudi, c. 3, s. 1001-1020.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 919.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245.
    Yukarı git↑ Vakıdi, c. 3, s. 1097.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 250.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245.
    Yukarı git↑ Vasıki, s. 106-110.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245.
    Yukarı git↑ İbn Mace, c. 2, s. 982.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 887.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245, 249-250.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 250.
    Yukarı git↑ İbn Şehit Sani, c. 3, s. 260.
    Yukarı git↑ Bkz. Bakara, 158.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 888.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 245.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 246.
    Yukarı git↑ Bkz. Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 888.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 246.
    Yukarı git↑ Bkz. Vakıdi, c. 3, s. 1099; Vasıki, s. 133-135.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 889-890.
    Yukarı git↑ Ayrıca Bkz. Kuleyni, c. 4, s. 246-247; Kazi Numan, c. 1, s. 319.
    Yukarı git↑ Hitabenin önem ve içeriğini öğrenmek için Bkz. Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 889-890; Vasıki, s. 176-191.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Babaveyh, ş. 1362, c. 2, s. 394.
    Yukarı git↑ Suyuti, c. 3, s. 19.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 890-891; Kuleyni, c. 4, s. 247; Beyhaki, c. 7, s. 260.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 247.
    Yukarı git↑ Tusi, c. 5, s. 187.
    Yukarı git↑ Tusi, c. 5, s. 188.
    Yukarı git↑ Vasıki, s. 211-216.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 891-892.
    Yukarı git↑ Gazi Numan, c. 1, s. 322-323.
    Yukarı git↑ Nuri, c. 10, s. 67.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 248.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 892.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 247.
    Yukarı git↑ Tusi, c. 5, s. 227.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 250.
    Yukarı git↑ Tusi, c. 5, s. 458.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 892.
    Yukarı git↑ Bkz. Gazi Numan, c. 1, s. 330.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 892.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 248.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 888-889.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 246.
    Yukarı git↑ Vakıdi, c. 3, s. 1099.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 246.
    Yukarı git↑ Vakıdi, c. 3, s. 1100.
    Yukarı git↑ Ezraki, c. 1, s. 253.
    Yukarı git↑ Mes’udi, s. 276.
    Yukarı git↑ Fasi, c. 1, s. 230.
    Yukarı git↑ Muttaki, c. 3, s. 22, cüz 5.
    Yukarı git↑ İbn Fehd, c. 1, s. 567.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Mace, c. 1, s. 84-85; Yakubi, c. 2, s. 102; Kuleyni, c. 1, s. 403-404.
    Yukarı git↑ Müslim b. Hüccac, c. 1, s. 888.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 246.
    Yukarı git↑ Vakıdi, c. 3, s. 1099-1100.
    Yukarı git↑ Kuleyni, c. 4, s. 403-404.
    Yukarı git↑ Darukutni, c. 1, s. 300, cüz, 2.
    Yukarı git↑ Hâkim Nişaburi, c. 1, s. 477.
    Yukarı git↑ Muttaki, c. 3, s. 11, cüz, 5.
    Yukarı git↑ İbn Ebi Şeybe, c. 4, s. 496.
    Yukarı git↑ Bkz. Maide, 67.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Mağazili, s. 16-18; Emini, c. 1, s. 508-541.
    Yukarı git↑ Vasiki, s. 335.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Hişam, c. 4, s. 253.
    Yukarı git↑ Bkz. Maide, 3.
    Yukarı git↑ Ayyaşi, Bahrani, Tabatabai, ayetin açıklamasında.
    Yukarı git↑ Bkz. İbn Babaveyh, 1414, c. 2, s. 295; Tusi, c. 5, s. 11; Sabt İbn Cavzi, s. 37, 1. Dipnot; Kurdi, c. 1, s. 229, cüz, 2; Emini, c. 1, s. 32.
    Yukarı git↑ Vasıki, s. 337-342.

Bibliyografi

    Kur’an-ı Kerim
    İbn Ebi Şeybe, el-Musannef fi’l Ahadisi ve’l Esar, Beyrut, 1414.
    İbn Babaveyh, Kitabu’l Hisal, Ali Ekber Gaffari baskısı, Kum, ş. 1362.
    İbn Babaveyh, Kitabu Men La Yahduruhu’l Fakih, Ali Ekber Gaffari baskısı, Kum, 1414.
    İbn Sa’d (Beyrut).
    İbn Şehit Sani, Munteki’l Ceman fi’l Ahadisi’s Sihah ve’l Hasan, Ali Ekber Gaffari baskısı, Kum, 1362-1365.
    İbn Fahd, İthafu’l Vera Bi-Habar Ummu’l Kura, Fehim Muhammed Şeltut baskısı, Mekke, 1983-1984.
    İbn Mace, Sünnenu İbn Mace, İstanbul, 14011981.
    İbn Mağazili, Menakibu’l İmam Ali b. Ebu Talib aleyhi selam, Muhammed Bakır Behbudi baskısı, Beyrut, 1403-1983.
    İbn Hişam, es-Siyretu’n Nebeviye, Mustafa Saka baskısı, İbrahim Ebari ve Abdul Hafiz Şelbi, Kahire, 1355/1936.
    Süleyman b. Eşe’s Ebu Davut, Sünenu Ebi Davud, İstanbul, 1401/1981.
    Muhammed b. Abdullah Ezraki, Ahbar Mekke ve Ma Caa Fiha Mine’l Esar, Rüştü Salih Mulhis baskısı, Beyrut, 1403/1983; Kum ofset baskısı, ş. 1369.
    Abdul Hüseyin Emini, el-Gadir fi’l Kitabi ve’s Sünetu ve’l Adeb, Kum, 1416-1422/1995-2002.
    Haşim b. Süleyman Bahrani, el-Burhan fi tefsiri’l Kur’an, Mahmut b. Cafer Musevi Zerendi baskısı, Tahran, ş. 1334, Kum ofset baskısı.
    Muhammed b. İsmail Buhari, Sahihi Buhari, Muhammed Zihni Efendi baskısı, İstanbul, 1401/1981.
    Ahmed b. Hüseyin Beyhaki, es-Sünnenu’l Kubra, Beyrut, 1424/2003.
    Muhammed b. Abdullah Hakim Nişaburi, el-Müstedrek Ale’s Sahiheyn ve Bezile et-Talhis lil-Hafız ez-Zehebi, Beyrt, Daru’l Marifet.
    Ali b. Ömer Darukatni, Sünenu Daru’kunti, Abdullah Haşim Yemani Medeni baskısı, Medine, 1386/1966.
    Sabt İbn Cavzi, Tezkiretü’l Havas, Beyrut, 1401/1981.
    Ali b. Abdullah Semhudi, Vefau’l Vefa bi-Ahbar daru’l Mustafa, Muhammed Muhiddin Abdul Hamid, Beyrut, 1404/1984.
    Suyuti, Tabatabai, Muhammed b. Hasan Tusi, Tehzibu’l Ahkam, Hasan Musevi Horasan baskısı, Beyrut, 1401/1981.
    Muhammed b. Mes’ud Ayyaşi, et-Tefsir, Kum, 1421.
    Muhammed b. Ahmed Fasi, Şifau’l Garam bi-Ahbari’l Beledu’l Haram, Eymen Fuad Seyyid ve Mustafa Muhammed Zehebi baskısı, Mekke, 1999.
    Muhammed b. Yakub Firuzabadi, Seferu’s Saadet, Beyrut, 1398/1978.
    Numan b. Muhammed Gazi Numan, Deaimu’l İslam ve Zikru’l Helal ve’l Haram ve’l Kazaya ve’l Ahkam, Asıf b. Ali Asker Feyzi baskısı, Kahire, 1963/1965, Kum ofset baskısı.
    Muhammed Tahir Kürdi, et-Tarihi’l Kavim Li-Mekke ve Beytullahi’l Kerim, Beyrut, 1420/2000.
    Kuleyni.
    Ali b. Hisamuddin Muttaki, Kenzü’l Ummal fi Sünneni’l Ekval ve’l Efal, Mahmut Ömer Demyati baskısı, Beyrut, 1419/1998.
    Muhammed Bakır b. Muhammed Taki Meclisi, Miratu’l Ukul fi Şerhi Ahbari Al-i Resul, c. 17, Muhsin Hüseyni Emini baskısı, Tahran, ş 136.
    Abdullah b. Abdul Melik Mercani, Behcetu’n Nufus ve’l Esrar fi Tarihi Daru’l Hicreti’l Muhtar, Muhammed Şevki Mekki, Riyad, 1425.
    Mes’udi, Tenbih.
    Müslim b. Haccac, Sahihi Müslim, Muhammed Fuad Abdulbaki, İstanbul, 1401/1981.
    Hüseyin b. Muhammed Taki Nuri, Müstedrek’ul Vesail ve Müstenbitu’l Mesail, Kum, 1407/1408.
    Hüseyin Vasıki, Hiccetu’l Veda Kema Revaha Ehli Beyt, Kum, 1425.
    Muhammed b. Ömer Vakıdi, Kitabu’l Mağazi, Marsden Johannes, Londra, 1966.
    Yakubi, tarih.


source : abna24
0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Gönülden Gönüllere
Hz. İbrahim'in Güzel Ahlakı
Meyyite Telkin Etmenin Felsefesi
İMAM RIZA (A.S)’IN ZİYARETİ
İMAM HÜSEYİN(A.S)DAN NAKLEDİLEN HADİSLER
Tüm İslam Alemi ve Müslümanların Ramazan Bayramı Mübarek Olsun
HZ.ALİ B. EBİ TALİB’İN GAYBİ HABERLERİ
TEVBE, İBADET VE DUA BAHARI
Nur’a giden yol ( 694 ) Neml- 89 ila 93
Ehl-i Beyt Hadislerinde Hz. Mehdi (a.s)

 
user comment