Turkish
Thursday 28th of March 2024
0
نفر 0

Âli İmran Suresinin 14. Ayetini dikkate alarak, kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?

Âli İmran Suresinin 14. Ayetinde, dünyevi şeylere sevgi beslemek yerilme konusu yapılmış ve aşağılık maddi işlerden sayılmıştır. Aynı ayette dünyevi şeylerin hangi şekilde yansıdığı da açıklanmıştır. Söz konusu bu yansımalar şunlardan ibarettir: Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler. Burada sorulması gereken soru şudur: Acaba kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?
Kısa Cevap

Söz konusu ettiğiniz sorunun cevabında şöyle denilmesi gerekir: Sizin Ali İmran Suresinin 14. Ayetinden yaptığınız çıkarım yanlış bir çıkarım olup ayetin manasına dikkat edilirse, sizin açıkladığınızın dışında bir şey anlaşılır. Ayette şöyle buyrulur: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliliğidir Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.”Bu ayet, insanların yaşamında tekvini ve doğal işlerinden birisine işaret eder. Herkesin yaşamında kadınların, evladın ve malların sevgisi vardır. Ayet, maddi şeyleri madde olması hasebiyle kötü olduğunu açıklamamış bilakis, sadece insanın bir takım dünya alakalarını beyan etmiştir. Tefsirlerin esasınca burada kadınların (eşlerin), çocukların, malın ve servetin sevgisini insanın yaratılışında icat eden bizzat Allah’ın kendisidir ve insan bu vesile ile tekâmül ve kendisini yetiştirme yolunda karar kılacak ve insaniyet makamının hakikatine erecektir. Sonuç itibariyle dünyevi nimetlerin sıralanması o kadarda önemli değildir ve insana söz konusu bu şeylere gönül bağlamaması; Allah yolunda cihat etmesi hatırlatılmaktadır.

Bu ayette Kur’an, kadınları sevmenin yanında (müennes cins), oğulların sevgisini de (müzekker cins) açıklayarak çok ince ve latif bir noktayı hatırlatıyor. Dolayısıyla sizin erkekler (müzekker cins) konusunda da eleştirinizin doğru olması gerekir!! Birkaç ismin art arda sıralanması, bunların bir derecede olduğu çıkarımını zorunlu kılmaz. Bir kimse “Ben babam, annem ve özel arabayla geziye gittim” demesi, babanın veya annenin ve hatta özel arabanın aynı derecede olduğu anlamı taşımaz!

Ayetin tefsiri:

Kur’an ayetlerini tefsir etmenin yöntemlerinden bir tanesi, bir ayetin kapsayıcı tefsirini yapabilmek için bir önceki ve bir sonraki ayetleri güzelce mütalaa etmektir. Söz konusu yapılan ayette bu ayetlerdendir; önceki ayetlerde kâfirlerden veya kendi gerçek yaşamını oğul ve mallara sahip olmakta bilen kimselerden bahsedilmektedir ve bu, onların gurur ve kibirlenmesine sebep olmuştur. Bu kimseler, bu şeylere sahip olmakla ebedi olacaklarını ve Allah’a ihtiyaç duymayacaklarını hissediyorlardı. Bu ayet, gerçekte önceki konuyu ki; “Ey kâfirler! Dünyanın ziynetlerinden; kadınlara, oğullara, külçe külçe altın ve gümüşe ve… bağlanarak, asıl hedefiniz olan Allah’a kulluk etmekten gafil olmayınız” buyruğunun tamamlayıcısıdır.

Allame Tabatabai “Tefsiru’l mizan” da şöyle buyuruyor: “Bu ve bundan sonraki ayet, bundan önceki ayetin açıklaması ve gerçeğin dikkatlere sunulması niteliğindedirler. 
Çünkü bundan önce, şöyle bir ayet yer almıştı. "Şüphesiz inkâr edenler, onların 
malları da, çocukları da kendilerini Allah'tan müstağni kılmaz." 
Buradan anlaşılıyor ki, onlar, mal ve evlat sahibi olmakla Allah'tan 
müstağni olunacağına, insanın Allah'a ihtiyacının kalmayacağına inanıyorlardı. İşte bu ayet de, böyle bir anlayışa sahip olmalarının 
sebebinin bu tür tutkulu şehvetler üzerine yumulmaları, bunları esas amaç edinerek ahiretle ilgili meselelere duyarsız kalmaları 
olduğunu vurguluyor. Dünyanın çekici güzelliklerine yönelik tutkulu 
bağlılıkları yüzünden olguları birbirine karıştırmışlardır. Çünkü bunlar dünya hayatının metaıdır. Bunların tek özellikleri, Allah katındaki güzel akıbete ulaşmaya yönelik birer ön hazırlık olmalarıdır.”

Gerçekte önceki ayetler ve bu ayet, biz insanlara çok daha geniş bir mesaj vermek istiyor; ey insan! Size sunduğumuz bu nimetlerden uygun yararlanın, Allah’ı unutmayın ve gaflete düşüp yolunuzu şaşırmanıza vesile olacak bu nimetlere bağlanmayın.

0
0% (نفر 0)
 
نظر شما در مورد این مطلب ؟
 
امتیاز شما به این مطلب ؟
اشتراک گذاری در شبکه های اجتماعی:

latest article

Fatiha suresindeki nimet verilenler, gazaba uğramışlar ve sapmışlardan maksat ...
Kuranı kerimde kaç defa Hazreti İsa’nın (a.s.) İsmi zikredilmiştir?
Habil ve Kabil kimle evlendiler?
Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
İyyake na’budu ve iyyake neste’in” ayetinin tefsiri nedir?
Tarık’ın kurandaki anlamı nedir?
Kuranı kerim dağları yeryüzünün çivileri şeklinde tanımlamış, Kuranı kerimin ...
Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
Bakara suresinin 228. ayeti erkeğin kadından üstün olduğunu söylemektedir. Bu ...
Kur’an’da kıyamet günündeki azap için farklı tabirler kullanmasının illet ...

 
user comment